Ana içeriğe atla

Kırım Savaşı ve İlk Dış Borçlanma (1854-1855)


Osmanlı'nın Balta Limanı Anlaşmasını imzaladıktan sonra dış borçlanmaya girmesinin önü açıldığını 'Balta Limanı Anlaşması' isimli makalemde bahsetmiştim. Bu yazımda 2010 yılında hazırladığım üniversite tezimdeki 'Kırım Savaşı ve İlk Dış Borçlanma' kısmana yer vermek istiyorum:


Mali buhranların süreklilik kazandığı bir ortamda Kırım Savaşının gündeme gelmesi (1853-1856) Osmanlı Devleti'nin, savaşta müttefikleri olan Fransa ve İngiltere ile 1854 ve 1855 borç anlaşması imzalamasını zorunlu kıldı.

Kırım savaşının finansmanı için Osmanlı Devleti toplatmakta olduğu kaimelerden(o dönemde kullanılan kağıt para) vazgeçerek, hemen ordunun bulunduğu yerlerde geçmek üzere 171250 kese ordu kaimeleri çıkarır ve galata sarrafları kaynaklarına başvurur. Gelirleri senede 7.500.000 lira olarak tahmin edilen Osmanlı Hükümeti'nin çıkardığı kaimeler ve başvurduğu iç borç yeterli olmadığından, 4 Ağustos 1854'de Padişah Abdülmecid'in çıkardığı fermanla borç akdi yapılmasına izin verilir. Bunun üzerine, 24 Ağustos 1854 tarihinde Londra bankerlerinden Dent and Company ve Goldmith and Company isimli bankanın Paris şubesi ile hükümet arasında ilk dış borç anlaşması imzalanır.

Ancak 1854 dış borcu devam etmekte olan Kırım savaşının masraflarını kapamadı. Bu nedenle hükümet ikinci bir akdetmeye teşebbüs etti. Bu hususta müttefik İngiliz ve Fransız hükümeteri ile 27 Haziran 1855'de bir mukavele imzalandı. Bu mukavele ile Fransa ve İngiltere , Osmanlı Hükümeti?nin aktedeceği 5.000.000 ingiliz liralık faizin hediyesine müştereken kefil oluyorlardı. Mukavele hükümlerinde dış borç şartları belirlenmişti.

(i) Anapara 5 milyon İngiliz lirası
(ii) Faiz %4, ihraç fiyatı %102 5/8
(iii) İtfa bedeli yıllık %1.
(vi) Osmanlı hükümeti her sene 25 Haziran ve 25 Aralıkta İngiltere bankasına altı aylık taksidi ödeyecek.
(v) Mısır hazinesinde birinci dış borca karşılık gösterilen kısımdan geri kalanın bir kısmı Suriye ve İzmir gümrük gelirlerinin bir kısmında karşılık olarak gösterildi.

1854 borçlanmasının safi hasılasının düşük kalması ve devam etmekte olan Kırım savaşının masraflarını karşılamaya yetmemesi üzerine, aradan kısa bir süre geçtikten sonra, 27 Haziran 1855'te, yine savaşın finansmanında harcanmak üzere, 5.644.345 lira (5 milyon İngiliz Sterlini) tutarlı İngiliz ve Fransız Hükümetlerinin de kefaleti ile Rothschild Brothers (Londra) firmasından yeni bir borçlanmaya başvuruldu; önceki koşullara ek olarak, ayrıca, harcamaların savaş giderleri için yerinde yapılıp yapılmadığını ve hazine hesaplarını incelemek üzere , biri İngiliz, diğeri Fransızdan oluşan iki denetleme komiseri atanması kabul edilmek suretiyle Osmanlı Devleti?nde ilk defa yabancıların mali kontrolü başlamış oldu. İstikraza karşılık olarak, Mısır vergisinden artan para ile Hükümetin genel gelirleri ve İzmir ve Suriye Gümrük hasılatı gösterilmiştir.


email: blog@doganozkocaman.com

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Osmanlılarda Para Birimleri ve 1844 Para Reformu

Osmanlılar İlhanlılar’ın Anadolu üzerindeki egemenlikleri süresince İlhanlı sikkelerini kullanmışlar, İlhanlı Valisi Timurtaş’ın Mısır’a kaçması üzerine de, H.727/1326-27 tarihinde kendi adlarına bastırılmış gümüş sikkeleri kullanmaya başlamışlardır. 15.Yüzyılın son çeyreğine kadar gümüş akçe ile bakır mangırdan oluşan Osmanlı sikkeleri, H.882/1478 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından sultani ya da hasane-i sultaniye adı altında ilk altın sikkenin darbettirilmesi (bastırılması) ile yeni ve önemli bir aşama kaydetmiştir. Çift metalli denebilecek Osmanlı para düzeninde temel ödeme aracı olarak gümüş akçe kullanılmıştır.; gümüş akçenin, gümüş içeriği düşürülmek suretiyle, gerekli görüldükçe tağşiş edilebilmesi mümkün bulunmaktadır, oysa altın liralar, altın içeriği Venedik dükası ve diğer yabancı sikkelere bağlı olduğu için, 17. Yüzyıl sonlarına kadar standardını korumuştur. Osmanlı para sistemi, 1844’e kadar, iki metaldeki, altın ve gümüşteki, fiyat dalgalanmalarına yol açtığı...

Düyun-u Umumiye’nin İşleyişi ve İdari Yapısı

                                  '' Bugün İstanbul Lisesi olarak kullanılan Düyun-u Umumiye                                                                       Binası'nın ana kapısı.'' Düyun-u Umumiye’nin İşleyişi ve İdari Yapısı             1.Yönetimi Merkezi İstanbul’da olan düyun-u Umumiye İdaresi’ yabancı alacaklıları temsil eden 5 ülke temsilcisi ile yerli alacaklıları ve Galata Bankerlerini temsil eden birer üye olmak üzere toplam 7 üyeden oluşan bir idare olunmuştur.Üyelerden birisi İdare Meclisi Başkanı olarak görev yapmakta idi. Ülke temsilcilerinden birisi İngiliz ve Hollandalı alacaklıları, birisi Fransız alacaklıları, birisi A...

Vatansız Şehzade ''Cem Sultan''

                                Fatih Sultan Mehmet’in üç oğlu vardı. Şehzade Beyazid, Şehzade Mustafa ve Şehzade Cem’di. Bunlardan Mustafa, Fatih hayattayken 24 yaşında vefat etmişti. Fatih’in geride iki oğlu kalmıştı. Bunlardan Şehzade Beyazid babasının şehzadelik yıllarında 1448 yılında doğmuştu. Şehzade Cem ise İstanbul’un fethinin altıncı yılında 1459 yılında dünyaya gelmişti. Kim derdi ki ilerde bu iki şehzade Osmanlı tahtı için kavgaya tutuşacak ve savaş edecekler.                 Cem dokuz yaşına geldiğinde Kastamonu sancak beyliğine 15 yaşına geldiğinde ise Karaman sancak beyliğine atandı. Ağabeyi Beyazid ise 9 yaşında Amasya sancak beyliğinde görevlendirilmişti. Sancakların başkente uzaklığı yakınlığı önemliydi bir başka deyişle tahta uzaklığı ve yakınlığı ile ilgiliydi. Tahta davet haberi ulaştığında başkente yakın o...